Husiler, 2023 yılında uluslararası arenada büyük yankı uyandıracak bir saldırıya imza attı. Yemen'deki bu milis güç, İsrail'in başkenti Tel Aviv'de bulunan Ben Gurion Havalimanı'nı balistik füzelerle hedef aldı. Bu olay, bölgedeki güvenlik dinamiklerini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Saldırının detayları ve sonuçları üzerine derinlemesine bir bakış, bölgedeki siyasi iklimin nasıl etkilendiğini anlamamıza yardımcı olacak.
Husiler, son yıllarda hem askeri hem de siyasi açıdan kendilerini dünya gündemine taşımayı başardılar. Özellikle Suudi Arabistan’a karşı başlattıkları saldırılarla dikkat çeken bu grup, şimdi de İsrail’e yönelik cesur bir hamle yapmış durumda. Saldırıya dair ilk bilgilerin, radikal Arap medyasında ön plana çıkması, Husilerin saldırganlıklarının uluslararası boyutta da hissedilmek istendiğini göstermektedir. Husilerin kullandığı balistik füzeler, geliştirilmiş teknolojileriyle dikkat çekiyor. Bu füzelerin menzili ve hassasiyetinin artırılması, Husilerin askeri kapasitesinin ne derece genişlediğini kanıtlar nitelikte. Geçmişte Suudi Arabistan’ı hedef alan saldırılarda da benzer füzelerin kullanıldığı göz önünde bulundurulduğunda, bu saldırılar, Husilerin bölgedeki etkisini artırma çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Ben Gurion Havalimanı'na yapılan bu saldırı, yalnızca askeri bir mesele olmanın ötesinde, uluslararası ilişkiler açısından da büyük önem taşıyor. İsrail, tarihi boyunca bu tür saldırılara maruz kalmış olsa da, Husilerin bu tür bir eylem gerçekleştirmesi, bölgedeki dengeleri sarsabilir. Saldırının ardından İsrail hükümeti, güvenlik önlemlerinin arttığını ve olası yeni saldırılara karşı hazırlıklara hız verdiğini açıkladı. Ayrıca, bu durumun İsrail'in uluslararası müttefikleriyle olan ilişkisini de etkileyebileceği düşünülüyor. ABD ve Avrupa Birliği özellikle bu konuda aktif rol almak isteyebilir, zira bölgesel istikrar, global ekonomik ve siyasi dengeler açısından kritik bir önem taşıyor.
Yemen'deki iç savaşın Yahudi devleti üzerinde yarattığı baskı, uluslararası alanda tartışmalara yol açtı. Husilerin gerçekleştirdiği bu eylem, aynı zamanda İran'ın bölgedeki etkisini de sorgulatıyor. İran, Husilere sağladığı destekle bilinmektedir ve bu tür eylemler, İran’ın Ortadoğu'daki jeopolitik hedeflerini destekleme çabası olarak yorumlanabilir. Diğer taraftan, bölgedeki Arap ülkeleri, Husilerin bu saldırısını kendi iç güvenlikleri açısından tehdit olarak algılayabilirler. Özellikle Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, İran’ın bölgedeki etkisini azaltmak için daha fazla askeri iş birliği yapma yoluna gidebilirler.
Sonuç olarak, Husilerin Ben Gurion Havalimanı'na düzenlediği balistik füzeli saldırı, sadece bir askeri saldırı olarak kalmayıp, Ortadoğu’daki güç dengelerini de etkileyebilecek önemli bir gelişme olarak kaydediliyor. Bu olay, küresel güçlerin ve yerel aktörlerin tutumlarını gözden geçirmelerine neden olurken, bölgedeki çatışmaların daha da tırmanma riskini artırıyor. Gelecek günlerde, bu durumun nasıl bir gelişim göstereceği ise dünya genelinde yakından takip edilecektir.